Amımı Götümü Dağıttılar Sex Hikaye

Asistanlık yaptığım üniversitede doktoraya çalışıyordum bir yandan. O bahane ile de öğrenciler gittikten sonra geç çıkmak alışkanlık olmuştu. Kocamdan ayrılalı iki yıl oldu, eve erken gitsem annem ve babam ile TV mi seyredeceğim?

Ekipteki yeni yetme asistanlar hocaların işlerini yaparken, ben telefonum gelen mesajlara bakıyordum. Sosyal medya hesabıma gelen bir arkadaşlık daveti, yaklaşık altı yıldır görmediğim Kayhan’dan idi. (Kayhan bilgisayar işleri için bir ay benimle çalışmış, sonra aylarca bana aşk mesajları atmış bir ergendi. O zaman 16 yaşlarında idi ve ergen rüyaları görüyordu. O rüyaları görmesinde benim de katkım olmuştu, biraz göğüs biraz bacak göstererek. Bu mesajlar bir ergenden bile olsa, kocama söyleseydim sorun büyürdü. Mesajları kesmeyince konuyu babasına anlatmıştım, o da, “Döverim ben keratayı!” deyince kesilmişti yazdıkları.)

Yıllar sonra fotosunu görünce kabul ettim arkadaşlık davetini. Kabul eder etmez de mesajlaşmalarımız başladı. Kayhan üniversiteyi yeni bitirmiş, yüksek lisansa başlayacakmış. İki gün sonra da iş çıkışına geldi, bir kahvecide oturduk. Zaten uzun boylu idi, eni de genişlemiş, yakışıklı genç bir erkek olmuştu. Sonraki akşam ve ondan sonraki akşam da kahve içmeye gittik. Komik, yerinde duramayan ve bana halen aşık olduğunu söyleyen, benden genç, yakışıklı bir erkek ile görüşmek, kötü evlilikte kaybettiğim neşemi yerine getirmişti…

Akşam buluşmaları yetmeyince hafta sonu gezmesine çağırdı. Kahvaltı sonrası, “Yürüyelim…” dediğinde de niyetini anlamayacak kadar saf değildim. İlk kuytuda, önce çekinerek sonra saldırarak dudaklarıma yapıştı. Güçlü kolları ile sırtımı dayadığı ağaçtan güç alarak uzun uzun öpüştük. Yürüyüşe çıkanlardan köşe bucak kaçarak, günü öpüşerek ve giyinik olarak birbirimizi okşayarak geçirdik. Giydiği kottan belli olan sertliğini arkama dayayarak göğüslerimi okşadı, boynumu öptü. Ne o artık ergen idi, ne de ben yeni evli bir kadın. (Boşandığım kocamı sevmesem de seksi severdim ve evli kaldığımız üç yıl dolu dolu bir seks hayatımız olmuştu.)

O açık hava kahvaltı alanında bir yer bulsak hemen silişecek kadar azmıştık. Ben yılların kocasızlığı ile, o da gençliğinin verdiği azgınlık ile duracak halde değildik. Arabasıyla beni evime bırakırken sokağın başında bile uzun uzun öpüştük. Kayhan, “Seni istiyorum, dayanamıyorum!” diyerek kulağımı emerken zorla arabadan indim. Eve girdiğimde hemen banyoya geçtim, ıslanmış iç çamaşırımı kirliye atıp duş aldım. Doğru mu yapıyordum bu yaşta genç bir erkekle beraber olmakla, çevre nasıl karşılardı? Evlenecek değilsin ya dedim kendime. Sadece seks için de kullanabilirdim aslında Kayhan’ı. O yüksek lisansa başladığında ilişkimiz de biterdi. Erkeklerin o yaşta nasıl da azgın olduklarını biliyordum. Kafam karışık, ama amım sulanmış halde geceyi geçirdim…

Hafta içindeki ilk buluşmamız araba içinde öpüşmek ve birbirimizi okşamak ile geçti. Eline eteğimin üstünden amıma attığında, ben de onun kotu üzerinden sikini okşamıştım. Sıcaklığı pantolonuna geçmiş ve kalınca bir sikti okşadığım ve bu da azgınlığımı daha çok artırdı. O elini eteğimin altına, ben elimi fermuarından içeri soktum. Arabada olmasak hemen verecek kadar ıslanmıştım. Elimdeki sik sıcak ve el dolduran cinsten idi. Bana, “Yarın erken çıksana, bir arkadaşın evine gideriz. Olmazsa Foça tarafında bir yerlere gidelim, hem kısa bir tatil yapmış oluruz!” dedi. Bu siki doya doya yemek istiyordum. Ertesi sabah otelden yerimizi ayırtmıştı bile…

Annemlere, “İşyerinden kızlar ile gidiyoruz!” yalanını uydurdum. Arabam ile yola çıkıp Kayhan’ı aldım. Bir saatlik yol ikimize de geçmek bilmemişti. Bellboy önümüzde bavulları odaya çıkarırken Kayhan belime sarılmıştı. Odaya biz girip Bellboy çıkar çıkmaz da beni yatağa itekledi. Ona, “Dur biraz. Yolda terledim, bekle geliyorum hemen. Döndüğümde üzerinde bunlar olmasın sakın. Perdeleri de çeker misin?” deyip altından zor çıktım. Daha cümlemi bitirmeden tişörtü havaya uçmuştu.

Banyoya girip çabucak duş aldım, kurulanıp parfümlendim. Yeni aldığım siyah dantelli iççamaşır takımı giydim. Bacak aram yangın yeriydi ve düğün gecemde bile bu kadar azgın hissetmiyordum kendimi. Madem yıllar sonra sikişecektim doya doya olmalıydı. En son olarak çok sevdiğini söylediği koyu kırmızı rujumu sürdüm. Banyodan çıktığımda, perdelerin arasından sızan gün ışığı ile aydınlanıyordu oda. Kayhan da soyunmuş, sadece şort şeklindeki donu ile yatağa yaslanmış bekliyordu. 1.90 boyu, spordan şişmiş kolları ile genç bir boğa gibiydi. Önündeki kabarıklık da damızlık boğanın hazır olduğunu gösteriyordu.

Beni görünce, “Çok sexy olmuşsun böyle!” dedi. “Giyinikken değil miyim?” dedim. Kolumdan çekti ve altına aldı. Dudaklarıma ısırır gibi saldırdı. “Kaç kızı sen diye siktim bilemezsin!” dedi. Bense, “Ahh, yavaş!” diyordum. Dudaklarımdan boynuma emerek inmiş, sütyenin kapatamadığı göğüslerimi acıtarak sıkıyor ve bir yandan kenardan diş geçiriyordu. Sütyenimin askılarını çekerek göğüslerimin altına indirdi, ortaya çıkan göğüslerimi iki büyük eli yine acıtarak sıktı. Ona, “Sakin ol, bir yere kaçmıyorum!” dedim. “Yıllardır kaçtın benden!” dedi. Boğazının derinliklerinden vahşi bir ton ile çıkmıştı bu ses.

Bir eli aşağıya inip külodumu da çekiştirirken popomu hafif kaldırdım, ondan da kurtulduk. Amımı yine sertçe avuçladı, dudaklarımız buluştu tekrar, ağzıma soktuğu dilini emdirdi. Tecavüz eder gibiydi üstümde, ama nereme dokunacağını, neremi emeceğini iyi biliyordu. Yarağa aç amıma iki parmağı baskı yaparken boynumu yalıyor ve emiyordu. “İlk nereni sikmeyi hayal ettim biliyor musun?” dedi. “Neremi?” dediğimde, “Ağzını sikeceğim ilk önce, sonra götünü, sonra da amını! Götün hiç sikildi mi?” dedi. “Hayır!” dedim. Parmaklarından biri hafif amıma girmişti bile, diğer eli göğsümü kavramıştı…

Üstümden kalktı. Yanıma doğru gelip dizlerinin üstünde durup donunu aşağıya indirdi. Günlerdir merak ettiğim ve giyinik sevişmelerinde önünde oldukça kabarık duran sikini ortaya çıkardı. Boğa değilmiş bu, önündeki at yarağı gibi bir şeydi. Yanıma doğru oturdu ve “Hadi sikimi yala. Sonra götünü sikeceğim!” dedi. “Ne bu at şeyi gibi? Girmez bu arkama!” dedim. “İyi yalarsan amından başlarım!” dedi. Çekingen stajer ergen gitmiş, yatakta baskın bir maço ortaya çıkmıştı. Bu vücut ve bu yarak ile normaldi. Yarağının gövdesi boyunca uzanan kalın bir damar, neredeyse göbek deliğine kadar uzanan yassı bir gövde ve üçgen iri bir baş…

Umduğumdan iyi geçecek bu hafta sonu düşüncesi ile amcığım kıpır kıpır, yarağının başını ağzıma sığdırdım. Kocamınkinden sonra yaladığım bu ikinci sik. Ben yalarken beni yan çevirdi. Bir yandan götümü ve amcığımı okşarken ben de sikin başı ağzımda, gövdesi elimde genç sikicimin parmaklarına kendimi teslim ettim. “Bana bakarak em yarağımı. Amcığın çok sıcak!” dedi. Bir parmağı amımın içinde geziniyor, diğerini göt deliğimin çevresinde gezdirip arada bastırıyordu. Bir an önce bu güzel siki istiyordum içimde. Ellerini kafamın üstüne getirip sikine bastırmaya başladı. Uzun sik biraz daha kaydı ağzıma.

“Bana bak, bana!” dedi, gözlerinde vahşi bir ışık gördüm sanki. “Biliyoruz bu işi Kayhan Bey!” diyerek biraz daha emdim siki. Dayanamadı. Ağzımın içine yıllar sonra fışkıran döller boğazıma doğru giderken kafamı geri çektim. Ucundan fışkırmaya devam eden döller çeneme doğru aktı. Rahatsız olmuş gibi kalkıp ağzımdakileri yıkamaya banyoya gittim. (İçtiği gecelerde kocamın en sevdiği şeydi ağzıma vermek. Ben de rakı ve kebap kokan ağzındansa, sikini ve döllerini tercih ederdim.) Kayhan’la ilk sevişmede akan tüm dölleri yutmak istememiştim. Damızlık boğa kadar boşaldığından, yuttuğum yarısı bile kocamınkilerden çoktu. Tadı da kocamdan hatırladığım kadar ekşi değildi.

Ağzımı yıkayıp, “Haber ver bir daha!” gibi yalandan bir şikayet ile yatağa döndüm. Kucağına çekip oturttu. Dudaklarımı aynı hızla sanki az evvel boşalmamış gibi yedi. Göğüslerime indiğinde ise kafasını iki göğsüm arasına bastırdım. Aramızdaki sik hiç boşalmış gibi durmuyordu. “Seni sikmemi istiyor musun?” dedi. “Evet!” dedim. “Sen sok sikimi amcığına, sik beni Kayhan de!” dedi. Ağzımdaki kadar sert olmayan ama içime girebilecek kadar sert siki elime aldım ve amımın girişine doğru getirip biraz havalandım. “Sikimi beğendin mi, söyle!” dedi. “Kocaman sikin var!” dedim. “Kocanınki küçük müydü?” dedi. “Evet!” derken siki yarıya kadar amıma girmiş, beni ter içinde bırakmıştı.

Daha beş dakika önce boşalan bu sik nasıl halen dik idi? Kocam ile çok sık sikişirdik. Amım sike alışkın idi, ama bu içime giren ilk defa yarak yiyormuşum gibi genişletti amımı. Kayhan, “Evlendiğin gece ağlamıştım. Şimdi seni ağlatana kadar sikeceğim!” deyip popoma şiddetli iki şaplak yapıştırdı. Kalçasını aniden yukarı kaldırınca da uzun sikin kökü bile kayboldu amımda. “Yavaş, ahh, yavaş!” dedim. Ne yavaşı, daha hızlandı. Belimden kavrayıp beni kucağında indirip kaldırmaya, koca siki ile bağırtarak sikmeye başladı. Kısa boylu bir kadın değilidim, Kayhan çok iri idi. İçimde gitikçe sertleşen ve sanki daha da büyüyen sikine teslim olmuştum. Kendini geri atıp yavaşça belini oynatmaya devam etti…

“Amını genişletememiş kocan, kim sikiyor şu anda seni?” dedi. “Kayhan sikiyor!” dedim. Popomu geniş oynatmaya çalışarak içimdeki kalınlıktan yayılan ateşi artırmaya çalışıyordum. Amımın içinde ezilmeyen yer yoktu. İçim gıdıklanıyor, başım dönüyordu. Kocamınki de fena bir sik değildi, ama bu bambaşka bir şeydi. Kayhan’ın koca siki ve koca elleri ile her yerim kuşatılmış durumdaydı. Amımı hırsla sikerken, “Benimsin artık, Kayhan’ın orospusu Sema’sın! Söyle, nesin sen, kimsin sen?” dedi. “Kayhan’ın orospusu Sema’yım ben, ahh!” dedim…

Orgazm, evlilik hayatımda olmadığı gibi bir sancı ile geldi önce, sonrası alışkın olduğum titreme ve yığılma. Dinlenmek için kendimi üzerine bıraktığımda, çevirip altına aldı hızlıca. “Bekle biraz…” dedim. Beklemedi. Bacaklarımı kıvırıp aynı sertlikte amımın içine yerleşti. Acıyla karışık bir haz ile bağırınca bir eli ile ağzımı kapadı. “İlk defa mı yarak yiyorsun orospum?” dedi. “Ohh, evet, ilk defa!” dedim. Bacaklarımı iyice katladı. İkiye katlanmış top gibi kalmıştım dev gövdesi altında.

Kocaman siki amıma acımasızca girerken bir parmağı da ağzıma girmiş dudaklarımı çekiştiriyordu. Nefes alabilmek için dişlerimi parmağına değdirdim. Geri çekilip üzerimde şınav çeker gibi sikini dibime bastırmaya başladı. “Nefessiz mi kaldın orospu?” dedi. “Dur, dur.. yine geliyorum….” dedim. Siki içimde dizleri üzerinde doğruldu. Köprü pozisyonda gibi belim havalandı. Belimdeki sancıya orgazm krampları eklendi. Kazığa geçirilmiş gibi kendimi bıraktım. Amımın derinliklerinden sular çıkacak boşluk aradı. “Bırak lütfennnnn, ahhhhh…” diye bağırdım. Yan odalarda birileri varsa çığlığımı duymamaları mümkün değildi.

Yavaşladı, beni o garip şekilden misyonere indirdi. İçimde siki yavaşça oynarken kulak memelerimi emdi ve “Okulda göğüslerini ve bacaklarını sergilemeye benzemiyor değil mi, orospu gibi bağırıyorsun şimdi altımda!” dedi. Tekrar dibime kadar hızlıca girdi. Tekrar bağırdım. “Bu yarağı altı sene önce yemediğine pişman mısın?” dedi. “Evet, evet, boşal artık!” dedim. “Akşam bakire götünü de sikeceğim!” dedi. “Hadi boşal!” dedim. “Ağlayacağını söylemiştim!” diyerek gözlerimin kenarını sildi. Boşalıp içimden çekildiğinde sanki amımdan koca bir tıpa çıkmış gibi rahatladım.

Parlayan sikini tekrar ağzıma soktu. Bu sefer tecrübemi çekinmeden gösterdim. Bir elimi taşağına, diğer elimi sikinin köküne atıp, baş kısmını emmeye, vakumlamaya başladım. Damızlık boğam böğürürken, ekşiliği az, tatlı döllerinin tamamını sağdım. Sikinin deliğine dilimi değdirdikçe inlemeye başladı. Ağzımdan çıkartıp başının çevresindeki son dölleri de temizlerken bu sefer o yatağa yığıldı.

İkimiz de yorgunluktan ölüyorduk, ama Kayhan halen, “Götünü de sikeceğim!” deyip duruyordu. Ben, “Karnım aç, sahile inelim!” diyene kadar da ter içinde sarmaş dolaş yattık…